Olimposlular & Demitanrılar RPG
Olimposlular & Demitanrılar RP'ye hoş geldin!
Sitemizin içeriği hakkında bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsin.
Üye olarak sen de melezlere ve Olimposlulara katılabilirsin!
Olimposlular & Demitanrılar RPG
Olimposlular & Demitanrılar RP'ye hoş geldin!
Sitemizin içeriği hakkında bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsin.
Üye olarak sen de melezlere ve Olimposlulara katılabilirsin!
Olimposlular & Demitanrılar RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimposlular & Demitanrılar RPG

Percy Jackson ve Olimposlular'ın en canlı yaşandığı adres..
 
KapıAnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Undine

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Moniéqa Undine Dyonné
Tanrı Poseidon'un ve Tanrıça Gaea'nın Çocuğu
Tanrı Poseidon'un ve Tanrıça Gaea'nın Çocuğu
Moniéqa Undine Dyonné


Özel Yetenek : Poseidon ve Gaea'nın tanrıçalığı reddetmiş kızları olsam da onların yeteneklerinin bir kısmına sahibim tabii ki. Poseidon'dan gelen su kontrolü ve Gaea'dan gelen toprağı yönetebilme gibi güçlerim var.
Nerden : Olympos.
Kadın Mesaj Sayısı : 30

Kişi sayfası
Rp Seviyesi:
Undine Left_bar_bleue93/100Undine Empty_bar_bleue  (93/100)

Undine Empty
MesajKonu: Undine   Undine Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 7:42 am

Hava karanlık ve soğuktu.. Imm.. Tam da istediğim gibi. Gizemli gecenin kanatları altında her daim güvendeydim. Gecenin sessiz çığlıklarıyla gelen yalnızlık bana dost olan tek şeydi. Yarı nymph yarı vampir biriyseniz, sizinde böyle hissetmeniz gerekli.
Karanlık ormanda çamurlara batarak ilerlerken bir ses duymayı bekliyor gibiydim. Bir çatırtı ve ben arkamı dönüp 'Kim var orada?!' diye sesleneceğim, gölge gizemli bir edayla gülecek ve yaklaşarak 'Beni hatırlamadın mı kuzenim?' diyerek hızlı bir hamleyle boğazıma yapışacak..
Salakça entrikalarım beni yine olduğum yere çivileyip bir an gözüktükten sonra terketmişti. Dostum yalnızlık sırtımı sıvazlarcasına içimi ısıtırken gözlerim uzakta ki bir ağaçta ki kovuğa bakıyordu. Ağaca bakarak dalmış olmam beni ilgilendirmiyordu tabi. Her zaman beni rahatsız eden o dikenli duygu kafamın içinde barınırken düşünemiyordum. En sonunda ağacın kovuğunda ki küçük bir hareket beni kendime getiriyordu. Gözlerim tekrar odaklandı ve uzakları yakınlaştırdı. Görmem için benimle iş birliği yapan gözlerime muhtaç olduğum düşüncesi zihnimde yankılanırken, çamurdan çıkıp ilerleyen ayaklarım yaşama döndükleri için sevinç çığlıkları atıyorlardı. İçine düştüğüm zamansızlıktan çıkıp üzerime yuva yapan yoğunluktan kendimi kurtarmıştım. Farkındalığın dalgalarıyla eş zamanlı olarak yüzüme değen küçük su damlalarını hissedebiliyordum. Her bir dalganın karaya vuruşuyla etraf netleşiyordu.
Yavaş hareket ediyordum. Mantıksızdı. Hızlı olabilirdim. Vücudum bu ani emirle kaslarımı gerdi ve sık adımlarla ağaca doğru yürümeye başladım. Kalbimin atışları adrenaline boğuluyordu artık. En sounda ağaca vardım ve bekledim. Aramızda birkaç metre mesafe vardı. Başımı yana yatırdım ve hafif gülümseyen gözlerle kovuktan meraklı gözlerini çıkartan tatlı sincaba bir gülücük gönderdim. Sincap sanki bir anda düğmesine basılmış gibi tekrar kovuğuna geri döndü. Bir kıkırdama dudaklarımın kenarında dans ederek havaya süzüldü. Gözlerimi devirerek arkamı döndüm. Bir çatırtı beni olduğum yere çiviledi. Hızlıca arkamı döndüm. Bu çamurlu alanda böyle bir çatırtı çıkartamazdım. Hızlıca gerilemeye başladım. Arkamı dönüp son sürat ters yöne doğru koştum. Nefesim adrenalinden hızlanmaya başlamıştı fakat kaslarımın yorgunluğunu hissetmiyordum. Biranda birkaç metre önümde aniden beliren koca cüsseli gölgeyi farkettim. Neredeyse dizime kadar çamura batmış bir şekilde kendimi durdurdum. Diş etlerim çekiliyordu ve ellerim pençeleşmişti. Hafif bir tıslama kaçtı dudaklarımdan.
"Ssen kimssin?"
Karşımda ki gölge hafifçe kıkırdadı.
"Beni hatırlamadın mı kuzenim?"
Olduğum yere çivilenmiştim. Ne nefes alıyor ne de odaklanabiliyordum. Aklımda yankılanan iki kelime vardı.
"Lanet Olsun!"
"Kuzen? Ne zamandan beri bana lanet okur oldun? Ama önemli değil," biraz daha yaklaşarak ağaçların açık bıraktığı, ay ışığının okşadığı kaya parçasının üzerine gelerek "nede olsa zaten lanetlenmiş yaratıklarız." Cümlesinin bitişinde ki kahkahada dolaşan gür notalar beni kendime getirmişti. Pembeleşmiş gözleriyle bana baktı. Normalde kırmızı olması gerekirken açık bir pembeydi. Susamıştı.
"Ne istiyorsun, Julian?" Sesimin suçlayıcı ve sert tonu karşısında keyiflenmişti. Fakat küçük bir çocuğun ki gibi kederli bir yüzle konuştu.
"Seni!" dedi vurgulayarak.
"Sen aklını kaçırmışsın! Ölmeyi tercih edeceğimi söyledim sana."
"Ah, evet ama senin ölümün.. Nasıl desem? Yazık olur.." dedi. Alaycı gülümsemesiyle ekledi,"Seni istiyorum!" Son cümle, boğuk ve arzunun ellerinde kundaklanmış bir erkeğin sesinde ki tınıya çok yakın bir şekilde çıkmıştı.
"Saçmalıyorsun!" dedim. Gözlerimde yaşlar birikmişti. Ondan nefret ediyordum. Küçüklüğümden beri en yakın dostum ve beni ben gibi kabul eden tek o olmuştu. Şimdi ise arzunun kucağına düşmüştü. Biraz daha yaklaşarak elini uzattı. Yanağımın üzerinde hissettiğim sıcak teni sesi gibi boğuk bir yanma hissi veriyordu. Göz yaşlarım imdatıma koşarcasına yaktığı yerleri söndürdü.
"Sana ihtiyacım var. Ah, Viollette.." Lanetli ismimi söylemesi beni deli ediyordu. Ama daha farklı duygular vardı içimde.
Ah, hayır! Ona yenilmeyecektim! Böyle bir şey.. Saçma olurdu. Hiçbir zaman onu arzulamamıştım. Sadece bu konuşmalarına verilen otomatik bir tepkiydi! Onu istemiyordum. Tam bu sırada beni ondan kurtarabilecek, kadın kurnazlığının ve cilvesinin her zerresine işlemiş bir soru dudaklarımdan döküldü.
"Ne?! Sadece ihtiyaç duyduğun için miydi? Beni sevmiyor muydun? Bana aşık değil miydin?" Şaşırarak iç geçirdim. Birkaç saniye onun o şok olmuş yüzünü izledim ve ekledim.
"Sen!.. Ah, elbette. Bunu bilmeliydim. Erkekler.. Siz.. Siz!.." sözümü bitirmeyerek öfkeli bir homurtu koydum sonuna. Arkamı döndüm ve homurtuma devam ederek uzaklaştım. Birkaç adım atmıştım ki kolumdan tutarak beni kendisine doğru çevirdi. Bedenini bedenime yasladı ve ellerini belime koydu. Yüzünü yakınlaştırarak alnını alnıma dayadı. Gözlerini kapattı ve iç geçirdi. Konuşmaya hazırlanıyordu besbelli. Öğürmemek için kendimi zor tutuyordum. Ellerim göğsünde serbest bir şekilde duruyordu. Kendimi hafifçe ittirdiysemde beni daha çok sıkmaya başladı. Yarı nymph olmanın kötü yanı çok narin olmanız. Mermer kadar sert vücudum olsada baskıları çok hassas bir şekilde hissedebiliyordum. Kollarında ki kasların gerilişini gördüm. Beni tutmak ona zor geliyordu. Susamıştı. Fakat vampir kokum onun kontrolünü kaybetmesini engelliyordu. En sonunda konuştuğunda sesi boğuktu.
"Seni istiyorum. Sadece bir kere.. Lütfen." diyerek beni dahada sıkmaya başladı. Baskısıyla birlikte sinirimde tepeme çıkmıştı. Bütün cesaretimi topladım ve mide bulantımı bastırmaya çalışarak konuştum.
"Senden iğreniyorum. Biz kuzeniz! Julian, anla bunu artık!" dedim ve sertçe onu ittim. Şaşırmışçasına geriledi. Arkamı dönerek son hız koşmaya başladım. Ormanın bitişinde aşağısında deniz olan bir uçurum vardı. O nede olsa oraya kadar gelemeyecekti. Ağaçlara rüzgarımı bırakarak koşmaya devam ettim. En sonunda uçuruma gelmiştim. Güneş doğmaya başlıyordu. Gözlerim karanlık bir odadan ilk defa güneşe çıkan birininki gibi huzursuzdu. Önümde ki kayalığa tırmanarak uçurumun kenarına geldim. Aşağıda buradan bile sivri görünen birçok kayalık vardı. En sonunda düz bir yer gördüm. Kollarımı iki yana açarak güneşe baktım. Doğuşunu seyretmek hoşuma gidiyordu. Güçlü bir rüzgar esti ve aşağıya balıklama bir şekilde atladım. Ayaklarım kayanın üzerine sağlamca bastı ve kaya parçalanmaya başladı. Ayaklarım gömülmüştü. Topuklarımda ise hafif bir sızlama boy gösteriyordu. Kayalıklar boyu ilerleyerek bir mağaraya ulaştım. İçine girdim ve karanlıkta iyi görmemi sağlayan vampir gözlerime teşekkür ettim. Mağaranın kuru bir yerine yedek elbisemi koymuştum. Bembeyaz ve uzun dümdüz saten bir elbise. Üstüme neredeyse şeffaf bir şal. Kanatlarım gibi.. Aralarında baş kaldıran kızıllarla dümdüz ve sapsarı saçlarımımdaki tokayı çıkarttım. Saçlarım aşağıya doğru hızla döküldü. Diz kapağıma kadar uzanıyordu. Saçlarımı tek bir omzumun üzerine alıp örmeye başladım. Ayakkabılarımı çıkartıp diğer eşyalarımın yanına, kuru bir yere koydum. Mağaradan eteğimin ucunu tutarak bir prenses gibi çıkmıştım. Güneşe baktım ve iç geçirdim. Burası bir elmas mağarasıydı. Elmasa baktım ve güzel olduğuma şükrettim. Gözlerimin nymph mavisi güneşte buzlu bir hal alıyordu. En sonunda kendime bakmaktan vazgeçtim ve kayalıkların üstünden denize kadar yürüdüm. Ayağımın ucunu yavaşça suya değdirmemle büyük bir rahatlamanın beni götürdüğünü hissettim. Derin bir nefes aldım ve suya atladım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin | Bilgelik ve Savaş Tanrıçası
Admin | Bilgelik ve Savaş Tanrıçası
Athena


Özel Yetenek : Bilgelik ve savaş tanrıçası olarak bütün savaş aletleri ve türlerinde uzmanım. Bir diğer yeteneğim ise baykuşa dönüşebilmem.
Nerden : Olympos.
Kadın Mesaj Sayısı : 103

Kişi sayfası
Rp Seviyesi:
Undine Left_bar_bleue100/100Undine Empty_bar_bleue  (100/100)

Undine Empty
MesajKonu: Geri: Undine   Undine Icon_minitimeSalı Tem. 27, 2010 7:37 pm

Betimleme: 28/30
Kurgu: 16/20
Anlatım: 10/10
Uzunluk: 10/10
Noktalama: 10/10
Renk Uyumu: 8/10
İmlaya Uyma: 7/10

Toplam puan: 89


Birleşik yazılması gereken -ki eki her cümlede ayrı yazılmış. Renk bakımından pembe ve yeşil birlikte göz yorucu olmuş. Bu hatalar dışında iyi bir Rp olmuş. Uzunluk, anlatım ve betimlemeler iyi, noktalamalara dikkat edilmiş. Artık rütbeni edinebilirsin. İyi Rp'ler. ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olympiansdemigods-rp.yetkinforum.com
Afrodit
Admin | Aşk ve Güzellik Tanrıçası
Admin | Aşk ve Güzellik Tanrıçası
Afrodit


Özel Yetenek : Büyülü Kemerimle aklınıza gelebilecek herkesi kendime aşık edebilirim. Görünümümü de değiştirebiliyorum. Daha doğrusu bana bakan bir erkek nasıl bir kadından hoşlanıyorsa beni öyle görür.
Nerden : Mount Olympus.
Kadın Mesaj Sayısı : 118

Kişi sayfası
Rp Seviyesi:
Undine Left_bar_bleue100/100Undine Empty_bar_bleue  (100/100)

Undine Empty
MesajKonu: Geri: Undine   Undine Icon_minitimeÇarş. Tem. 28, 2010 5:02 pm

Konu kilit.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olympiansdemigods-rp.yetkinforum.com/
 
Undine
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Undine - Eşya Alımları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimposlular & Demitanrılar RPG :: Rpg :: Rp Puanlama-
Buraya geçin: